Ortalama bir bilgisayar ile karşılaştırdığımızda beynimizin bazı konularda çok zayıf olduğunu düşünebilirsiniz.
Bir bilgisayara yüklediğiniz bilgi genellikle kaybolmaz, o unutmaz. İnanılmaz bir matematik yeteneği vardır.
En temel kısıtlamaları ise…
- Bellek sınırlıdır; bir yerde bu bellek dolar.
- Çapraz sorgulamada zayıftır. Farklı bakış açılarını veya bilgileri birbirine bağlamaz.
- Ve kitlenir… Fazla bilgi ile açmak kapamak gerekir ve bir süre sonra tamamen yeni bir bilgisayar alırsınız.
İnsan beynimiz bir çok özelliğinden biri de, milyarlarca veriyi süzerek alması ve günde oluşturduğu 70,000 düşünceyi seçerek kaydetmesi. Bu kaydedilmiş veriyi zaman içerisinde silmesi (unutması) ve yenileri için bir yer açmasıdır.
Çocukların bellekleri neredeyse boşluk, bu sebeple çok hızlı ve rahat öğrenirler. Bilgiler ve deneyimler sayesindeki bellekler hızla dolmaya başlar.
Birçok psikolojik araştırmaya göre “unutmak”, belleğimiz ve duygularımızın sağlığı ile doğru orantılı…
Ne kadar zihinsel ve duygusal olarak sağlıklıysak, daha rahat temizlik yapıyor ve belleğimizi taze bilgilere açık hale getiriyoruz.
Aksi takdirde geçmişe bağlı kalmak isteyen egonun da etkisi ile yeniye, yenilenmeye karşı duran bir durum ortaya çıkıyor.
Beyin yaslandikca beyinleri eski bağlantılara daha çok bağlanıyor.
Eski inançlarını, hafizasını bırakmayan zihin yenilere yer açmıyor…
Sadece beden yaşlanır; zihin ne yaşlanır ne de yorulur…
Eğitilmiş bir zihnin ise hem bedenin yaşlanması geciktirir hem de kendisi zinde kalır.
“BEYNİNİ OKUYAN ADAM”
