NEUROMARKETING

Yorum Yok
31 Aralık 2016
Kategori Pazarlama
Etiketler , ,
Paylaş

mutluluk-satin-alinabilir-mi01

Dünyadaki sistem daha fazla tüketimi üzerine kurulmuş durumda. Daha fazla tüketmek için daha fazla çalışmak, tükettiklerimizin verdiği memnuniyet bittiğinde yenilerini almak… Çok çalışarak kaybettiğimiz sağlık için yine fazlaca harcamak… Bu kısır döngüden çıkmak mümkün mü? Kendini dünyadan soyutlamadan, daha verimli bir harcama şekli mümkün mü?

Deneyim
Atacağımız ilk adım zihnin satın alma güdüsünü izlemek. Acıdan kaçmak ve ödülü maksimize etmek onun temel amacı… Satın aldıkça, yeni satın alınan obje – faydası ne olursa olsun – bir süre sonra eski olacak ve etkisini yitirecektir. Oysa ki, fiziksel bir ürün yerine satın alacağınız deneyimler sizde daha uzun soluklu bir tatmin duygusu yaratabilir.

Öncelikle deneyim, episodic yani hikayesel olarak beyinde depolanacaktır. Hippokampus, anıyı her hatırladığında ufak da olsa farklı hatırlayacak ve fiziksel bir ürüne göre daha uzun vadede eskiyecektir. Zihin için, anlatması da ayrı bir keyif olacaktır.

Ayrıca deneyim, muhtemelen diğer insanları içereceği için, sosyalleşmenin de mutluluğa katkısı eklenecektir. Hatta elde edilecek yeni ilişkiler sosyal hayatımızı zenginleştirirken, mutluluk düzeyimiz iyileşecektir.

Gelecekteki iş modelleri otantik deneyimler üzerine kurulmalıdır.

Ödülü Ertelemek
Bu ikinci taktiği, özellikle çocuklarda uygularız, ancak kendimiz için pek düşünmeyiz. Bize mutluluk verecek fiziksel ürün veya deneyimi hemen tüketmek yerine, ya yavaş yavaş tüketmek, ya da özel bir gün ertelersek hızlı ve devamlı tüketimin düzeyi bir parça azalacaktır. Tüketim periyotlarının arasındaki süreyi açmak da, hoşlanmanın bağımlılığa dönüşmesini engellenmeye yardımcı olur.

Group of children (3-12) fishing on jetty (Digital Composite)

Beklentiyi Yönetmek
Yaşayacağınız deneyimi için planlama yaparken olumlu bir tavır, abartmadan kurulacak hayal, deneyimden elde edeceğimiz faydayı artıracaktır. Öte yandan, bir ürün sipariş edip beklemek sabırsızlığa yol açacağı için, keyifli bir planlamanın tam tersi etki gösterecektir.

Tüm bu taktikler için zihnin memnuniyet seviyesi artacak, zihnin tüm dinamiklerinin farkına varmak için yardımcı olacak bir ruh halini sağlayacaktır. Bu “acıdan kaçınma, zevki arama” oyunun kurallarını anladıktan sonra, taktiklere de pek ihtiyaç duymayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Hakkında

“BEYNİNİ OKUYAN ADAM”

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı...

Devamı...

NeuroMarketing Business Association Resmi İş Ortağı

neuromarketing business association

Takip Et

Popüler Yazılar

  • Zihnimizde Kaç Kişi Var?

      Şu ana kadar beyni üç ana kısımda inceledik; eski beyin (sürüngen), orta beyin (memeli) ve yeni beyin (mantık)… Eski beyin, sürüngen beynimiz ve en ilkel olmasına rağmen büyük patron olan ve kendini guvende hissetmediği zaman kontrolü başka kimseyen bırakmayan kısım. Orta beyin ise duygusal olan memeliler ile benzeşen kısım. Yeni beyin ise özellikle hiç bir canlıda bu kadar gelişmemiş... Devamı »

  • İlk Müşteriniz Çalışanınız

    Ürününüz ne olursa olsun, son kullanıcıya ulaşana kadar bir çok çalışanız ve sizin için satış yapan bir firmanın elinden geçer ürün. Tüm bu yolculuk boyunca emek sarf eden insanların sizin ürününüzü satmaları için iyi bir neden’leri olması gerekir. Sadece para kısa dönemli ve kalıcı olmayan bir faktördür. Daha iyi bir maaş, daha ucuz bir ürün her şeyi bir anda alt... Devamı »

  • Bilinçaltı ve Müşteriyi Okumak

    Zihinsel Pazarlamanın işi beyinle, dolayısıyla zihinle… Zihni ise bilinçli ve bilinçsiz, daha doğrusu bilinç ve bilinçaltı oluşturuyor. Bilinçaltı ismi ile Google ‘görsel’ olarak araştırdığınızda karşınıza ürpertici görseller çıkabiliyor. Bunun en temel sebebi anlamadığımız, elde tutamadığımız kavramlardan genellikle korkuyor olmamız. Psikolog Scott Peck’in tabiri ile zihnimizi toplam bir daire oluşturursa, bilinçaltı bu dairenin %95 veya biraz daha fazlasını temsil etmektedir. Eğer... Devamı »

  • Dikkat Dağınıklığı ve Dürtüler mi? Prefrontal Korteks!

    Zihnimiz… Biz mi onu kullanıyoruz, o mu bizi? Amacı bizi hayatta tutmak, bu sebeple asgari düzeyde enerj harcayarak bizi hayatta tutacak ve türümüzü devam ettirecek kararlarımızı otomatik olarak bilinçaltından veriyor… Biz farkında değilsek onun kararları doğrultusunda yaşıyoruz hayatımızı. Özgür iradenin olmadığını sorgulayan birçok kişinin düştüğü tuzak zihnin gözlemleyebildiğimizin farkında olmamak. Gözlemleyebiliyoruz, gözlemliyorsak ondan farklı bir şeyizdir. Onun davranışlarını izler ve... Devamı »

  • Kaygı ve Saplantı mı? Singulat Sistem!

    Hayat, devamlı bir hareket ve değişim demektir. Sabit ve sert gözüken kaya bile atom seviyesinde titreşim ve hareket halindedir. Bunun aksine zihnimiz, özellikle sürüngen beynimiz bizi hayatta tutmak ve güvenli bir ortam sağlamak için değişiklikten hiç hoşlanmaz. Bunun aşırı düzeyde olması ise bize ciddi sıkıntılar yaratabilir. Bu konu ile ilgili sağlıklı çalışması gereken bölge ise pek duymadığınız bir kısımdır: Singulat... Devamı »