Dünyadaki sistem daha fazla tüketimi üzerine kurulmuş durumda. Daha fazla tüketmek için daha fazla çalışmak, tükettiklerimizin verdiği memnuniyet bittiğinde yenilerini almak… Çok çalışarak kaybettiğimiz sağlık için yine fazlaca harcamak… Bu kısır döngüden çıkmak mümkün mü? Kendini dünyadan soyutlamadan, daha verimli bir harcama şekli mümkün mü?
Deneyim
Atacağımız ilk adım zihnin satın alma güdüsünü izlemek. Acıdan kaçmak ve ödülü maksimize etmek onun temel amacı… Satın aldıkça, yeni satın alınan obje – faydası ne olursa olsun – bir süre sonra eski olacak ve etkisini yitirecektir. Oysa ki, fiziksel bir ürün yerine satın alacağınız deneyimler sizde daha uzun soluklu bir tatmin duygusu yaratabilir.
Öncelikle deneyim, episodic yani hikayesel olarak beyinde depolanacaktır. Hippokampus, anıyı her hatırladığında ufak da olsa farklı hatırlayacak ve fiziksel bir ürüne göre daha uzun vadede eskiyecektir. Zihin için, anlatması da ayrı bir keyif olacaktır.
Ayrıca deneyim, muhtemelen diğer insanları içereceği için, sosyalleşmenin de mutluluğa katkısı eklenecektir. Hatta elde edilecek yeni ilişkiler sosyal hayatımızı zenginleştirirken, mutluluk düzeyimiz iyileşecektir.
Gelecekteki iş modelleri otantik deneyimler üzerine kurulmalıdır.
Ödülü Ertelemek
Bu ikinci taktiği, özellikle çocuklarda uygularız, ancak kendimiz için pek düşünmeyiz. Bize mutluluk verecek fiziksel ürün veya deneyimi hemen tüketmek yerine, ya yavaş yavaş tüketmek, ya da özel bir gün ertelersek hızlı ve devamlı tüketimin düzeyi bir parça azalacaktır. Tüketim periyotlarının arasındaki süreyi açmak da, hoşlanmanın bağımlılığa dönüşmesini engellenmeye yardımcı olur.
Beklentiyi Yönetmek
Yaşayacağınız deneyimi için planlama yaparken olumlu bir tavır, abartmadan kurulacak hayal, deneyimden elde edeceğimiz faydayı artıracaktır. Öte yandan, bir ürün sipariş edip beklemek sabırsızlığa yol açacağı için, keyifli bir planlamanın tam tersi etki gösterecektir.
Tüm bu taktikler için zihnin memnuniyet seviyesi artacak, zihnin tüm dinamiklerinin farkına varmak için yardımcı olacak bir ruh halini sağlayacaktır. Bu “acıdan kaçınma, zevki arama” oyunun kurallarını anladıktan sonra, taktiklere de pek ihtiyaç duymayız.