Her zaman motivasyonu yüksek biri misiniz? Yoksa bazen motivasyonunuz düşüyor mu? Bu zamanlarda çalışmak işkence gibi mi geliyor?
Nörologlar ve psikologlar motivasyonumuzu yüksek tutacak üç faktör tespit etmişler:
Otonomi
Eğer bir işin sorumluluğunu alıyorsanız, bu motivasyonunuzu olumlu yönde etkiliyor. Otonomi bize ne sağlıyor? Kontrolü seven zihin için otonomi işin belli bir kısmından sorumlu olduğumuzda kontrolünü alma ve seçenek sahibi olma hissi veriyor. Bu kontrol hissi beyinde ödül mekanizmalarını devreye alıyor ve doğal olarak kendimizi daha enerjik hissediyoruz.
Rochester Üniversitesi psikologları Edward L. Deci ve Richard M. Ryan, 2006’da yaptıkları deneyde otonomi ile yönlendirmeli çalışma arasındaki farkı bulmaya çalışmışlar. Buldukları en temel fark, otonomi ile çalışanlar, bir problem üzerinde çalışırken daha uzun süre çaba harcıyorlar. Yönlendirme ile çalışanlar çabuk pes etmişler.
Değer
Diğer bir motivasyon faktörü yaptığımız için anlamı:
Yaptığınız işe bir değer ve anlam katarsanız motivasyon düzeyi gelişecektir.
Maryland Üniversitesi psikologları Allan Wigfield ve Jenna Cambria, 2010’daki gerçekleştirdikleri çalışmalarda bir değer uğruna çalışanların motivasyon değerlerinde artışlar gözlemlemişler. Bir şey sizin için ne kadar anlamlı ve değerliyse o kadar o işe yatırım yapar, yüreğinizi koyarsınız.
Şirket vizyonlarının çalışanlarına anlam verecek şekilde tasarlanması motivasyonu artıracaktır. ‘Sektöründe lider firma’ olmak o firmanın çalışanlarını (ve zihinlerini) çok fazla ilgilendirmezken, şirketin ürün ve hizmetlerinin insanlara olan faydası üzerine bir vizyonu olması çalışanları işine daha bağlı yapıyor.
Dikkat ederseniz hayatımızdaki en basit olaylar da bile zihnimiz bir anlam arıyor, bunu günümüzün en uzun süresini geçirdiğimiz işimizde aramamızdan daha doğal bir durum olamaz.
Ustalık
Son faktör ise yaptığımız işteki ustalık ve uzmanlık derecemizdir.
Democritus Thrace Üniversitesi psikologları 2006 yılında 882 öğrenci ile bir araştırmada öğrencilerin atletizme olan ilgilerine dair analizler sonucunda,
öğrencilerin kendilerini usta hissettikleri spor dallarında bariz bir şekilde daha istekli oldukları bulunmuş. Yaptıkları antrenmanlar kendilerini daha usta hissetmelerini sağlamış. Kazandıkları ustalık, onların antrenmanlara ilgisini arttırmış.
Ustalaşmak zihinde neo-korteks kullanımı azaltıp, bazal gangliyadaki aktiteyi artırır. Bu da zihnin daha az enerji harcamasını sağlar. Verimlilik de artmış olur.
Sonuç
İster takım oyunu olsun ister bireysel görevler, her kişinin bir otonomi alanı sağlanması ilk iş olmalıdır. Bu göreve hazır değilseniz kolay bir proje, görev veya yetki alanı ile başlayın. İkinci adım ise en küçük yetki alanından, şirketin veya işin tamamının taşıdığı anlam ve değer… Yaptığınız işten çıkaracağınız anlam, kendinizi de daha değerli hissetmenizi sağlayacaktır.
Son olarak da yaptığınız işteki ustalığınız, uzmanlığınız…
Ya sevdiğiniz işi yapın, ya da sevdiğiniz işi yapın. Ama ne olursa olsun o işi iyi yapın.