NEUROMARKETING

Yorum Yok
26 Şubat 2019
Kategori Pazarlama
Etiketler , ,
Paylaş

Geleneksel iş hayatı bizlere standart sayılabilecek imkanlar sağlayan ofislerde çalışma imkanı sunar. Her ne kadar biraz daha esnek olabildiğimiz bu iş yerleri halen bizleri kutu kutu tasarlanmış masalarda ve toplantı odalarında ağırlar. Çalıştığımız ortam genellikle bizim kontrolümüzde değildir. Çalıştığımız arkadaşlar, onlar gibi giyinmeye kendimizi mecbur hissettiğimiz bu ortam herkesin görevi ve rolünden bağımsız bir şekilde aynı çalışma saatlerini uygun görür.

Geçtiğimiz yüzyıllara göre çok daha modern koşullarda çalışılsa da, bu durum bizim göz önünde olduğumuz ve işlerin içeriğinin bizler için hazırlandığı ortamlardır. Ortam ve çalışma sistemi özenle tasarlanmamışsa, bizim kendimizi işin sahibi gibi hissetmek yerine teneffüs zili çalınca çıkan öğrenciler gibi hissetmemiş sağlanır. Kendimizi yetişkin olarak görürsek, o zaman da bize güvenilmediğini anlarız. Lakin çoğu iş yeri, işin içeriği dışında epey kuralla yönetilir.

Güven olmazsa, bağlılık olmaz, yaratıcılık olmaz… Modern ve şık ofis çalışanın olmanın yerine başka seçenekler var mı? Tam bir bağlılığın ve güvenin oluşturacağı verimlilik, etkinlik ve yaratıcılığın artacağım yöntemler var mı?

Son zamanlarda ortaya çıkan üç seçenek var: Birincisi mevcut sistemi oldukça rahatlatmak. İkincisi çalışanların diledikleri yerde çalışabileceği bir iş modeli. Üçüncüsü ile insanların kendi işlerini sabit bir yer olmadan yapmaları…

Yeni Nesil Ofisler

Bu seçeneği bir çok teknoloji firması uygulamaya başladı bile; daha rahat kıyafetler, ev benzeri ofis alanları, esnek çalışma saatleri, matriks şeklinde yapılanma ve mantıklı rotasyonlar…

Dağınık Yapılar

İşin içeriği uygunsa, wordpress.com’un CEO’su gibi 67 ülkede 800 çalışanınız olan dev bir firmayı yönetebilirsiniz. CEO çoğu çalışanı ile yüz yüze tanışmamasına rağmen işleri yürütmeyi başarıyor nasıl mı? Kablosuz İnternet ile bağlı oldukları sürece çalışanların nerede olduğunu bir önemi yok. Uzaktaki çalışanlar saha elemanı muamelesi görmüyor çünkü herkes sahada! Bu sistem ile her çalışan tam anlamıyla otonomi sahibi oluyor. Otonomi işi sahiplenmek için en önemli koşullardan biri. Her çalışan kendi çalışma ortamını ve saatini ayarlayabiliyor. Şirket her şeyi dokümantasyonu ortak bir ağda tutuyor ve herkes bu bilgilere ulaşabiliyor. Böylece birbirinden uzakta çalışanlar daha önce almış kararları, verilen teklifleri de görebiliyor. Her çalışan online bir şekilde iletişime geçebiliyor. Böylelikle çok fazla kişi ile gerektiği kadar görüşebiliyorsunuz. Her tek başına, tam bir otonomi ile beraberce üretebiliyor. 67 ülkede faaliyet gösterdiğinizde 24 saat ulaşılabilir bir çok iş arkadaşınız oluyor. Böyle bir model sizin işiniz için neden olmasın?

Evden Çalışmak

Son seçenek ise kendi kendimize çalışmak ve evi hem yaşam alanı hem de ofis olarak kullanmak. Ofiste çalışanlar için kulağa hoş gelen bir seçenek gibi gözükse de, oldukça zorlayıcı bir seçenek bu. Sanal ve gereksiz de olsa ofislerin yoğunluğu insanları meşgul eder, vakit zor geçse de kendilerini önemli hissederler. Kafanız bunaldığında en sevdiğiniz kişilerden biri ile verilecek kahve molası sizi rahatlatabilir. Dedikodu yapmak ve yapılacak başka bir şey olmaması yönünde telkinler konfor alanından çıkmamak konusunda destek olur.

Evden çalışmanın en zorlayıcı tarafı ise şunlardır. (1) Ailenizde diğer fertler varsa, sizin her zaman müsait olduğunuzu düşünürler. (2) Evde çalışmaya alışmadığınızdan konsantrasyon ve planlamada sıkıntı yaşayabilirsiniz. Geç kalkar, iki de bir mutfağa dalabilirsiniz. Ancak en zorlayıcı olan faktör (3) kendi kendinizle yalnız olmanızdır. Buna hazır değilseniz, zihniniz size çeşitli oyunlar oynayabilir. Özellikle de büyük bir hata yaptığınız hakkında…

Mid adult woman sitting on floor, leaning on sofa, talking on, using laptop, side view

Tüm bunlardan dolayı evde çalışmaya başlamadan iyi bir hazırlık süreci iyi gelecektir. Yapacağınız iş için gerekli altyapıyı; web sitesi, bağlantılar, içerikler, gerekli eğitimler ve pratikler. Tüm bunları bir iş yerinde çalışırken boş zamanlarınızda yapabilirsiniz. Tek başına çalışmak yalnız olmak değildir. Çeşitli iş bağlantıları, ortaklık ve görüşmeler ile çevrenizi genişletip canlı tutmalısınız. Zihninizin nasıl çalıştığını gözlemleyip olmadık düşüncelere karşı hazırlıklı olmalısınız. En önemlisi de diğer insanların eleştrilerine pek kulak asmamanızdır. Zihinleri ile hareket kişiler, değişikliği ve kendisinin yapamadığını başkasının yaptığını görmek istemez. Kimseden teşvik gelmeyeceğini bilerek cesaretle hareket etmek önemlidir. Tüm bu sürecin kolay geçmesi için iş modelinizi iki ve üç temel hizmet veya ürün üzerinde yoğunlaştırabilirsiniz. Farklı alanlardaki faaliyetler risklerinizi dağıtacağı gibi farklı bakış açılarını da elde etmenize yardımcı olacaktır. Ancak yaptıklarınıza odaklanmanız kritiktir. Severek yapıyorsanız vakit de enerji de bir problem olmaz…

Rutin işlerin daha fazla otomasyonla çözüleceği yakın gelecekte, bu eğilimler daha da gündeme gelecektir. İş modelleri çalışan güvenmek ve onlara kendi alanlarında özerklik tanımak zorunda. Aksi halde yaratıcılığın olmadığı rekabete dayalı bir iş dünyasının kurbanı olmak kaçınılmaz sonları olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Hakkında

“BEYNİNİ OKUYAN ADAM”

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı...

Devamı...

NeuroMarketing Business Association Resmi İş Ortağı

neuromarketing business association

Takip Et

Popüler Yazılar

  • Zihnimizde Kaç Kişi Var?

      Şu ana kadar beyni üç ana kısımda inceledik; eski beyin (sürüngen), orta beyin (memeli) ve yeni beyin (mantık)… Eski beyin, sürüngen beynimiz ve en ilkel olmasına rağmen büyük patron olan ve kendini guvende hissetmediği zaman kontrolü başka kimseyen bırakmayan kısım. Orta beyin ise duygusal olan memeliler ile benzeşen kısım. Yeni beyin ise özellikle hiç bir canlıda bu kadar gelişmemiş... Devamı »

  • İlk Müşteriniz Çalışanınız

    Ürününüz ne olursa olsun, son kullanıcıya ulaşana kadar bir çok çalışanız ve sizin için satış yapan bir firmanın elinden geçer ürün. Tüm bu yolculuk boyunca emek sarf eden insanların sizin ürününüzü satmaları için iyi bir neden’leri olması gerekir. Sadece para kısa dönemli ve kalıcı olmayan bir faktördür. Daha iyi bir maaş, daha ucuz bir ürün her şeyi bir anda alt... Devamı »

  • Kabile Çağı Geri Geldi

    İnsan zihni, acıdan kaçınırken, ödülleri maksimize etmek ister. Bu, hayatta kalmak için gereklidir. İnsanlık tarihine baktığımızda kıtlık ön plandadır. Tehlike çoktur ve kaynak genellikle azdır veya fazlaca çaba ister. İnsan avlanmak zorundadır. Avlanırken ve korunurken kabile halinde yaşamak genlerine işlemiştir. Tarım hayatına geçerek yerleşmeye ve çoğalmaya başlayan insanlar için ilk büyük devrim, seri imalat devrimidir. Kıtlığa karşı, ilk defa seri... Devamı »

  • Bilinçaltı ve Müşteriyi Okumak

    Zihinsel Pazarlamanın işi beyinle, dolayısıyla zihinle… Zihni ise bilinçli ve bilinçsiz, daha doğrusu bilinç ve bilinçaltı oluşturuyor. Bilinçaltı ismi ile Google ‘görsel’ olarak araştırdığınızda karşınıza ürpertici görseller çıkabiliyor. Bunun en temel sebebi anlamadığımız, elde tutamadığımız kavramlardan genellikle korkuyor olmamız. Psikolog Scott Peck’in tabiri ile zihnimizi toplam bir daire oluşturursa, bilinçaltı bu dairenin %95 veya biraz daha fazlasını temsil etmektedir. Eğer... Devamı »

  • Dikkat Dağınıklığı ve Dürtüler mi? Prefrontal Korteks!

    Zihnimiz… Biz mi onu kullanıyoruz, o mu bizi? Amacı bizi hayatta tutmak, bu sebeple asgari düzeyde enerj harcayarak bizi hayatta tutacak ve türümüzü devam ettirecek kararlarımızı otomatik olarak bilinçaltından veriyor… Biz farkında değilsek onun kararları doğrultusunda yaşıyoruz hayatımızı. Özgür iradenin olmadığını sorgulayan birçok kişinin düştüğü tuzak zihnin gözlemleyebildiğimizin farkında olmamak. Gözlemleyebiliyoruz, gözlemliyorsak ondan farklı bir şeyizdir. Onun davranışlarını izler ve... Devamı »