NEUROMARKETING

Yorum Yok
28 Kasım 2017
Kategori Nörobilim, Pazarlama, Sağlık
Etiketler , ,
Paylaş

Neden Alfred Hitchcock filmleri seyirciyi koltuğuna yapıştırır?

Efsanevi yönetmen bir nörobilimci değil, ancak onların beyin taramaları ile elde ettiği bulguları sezgisel olarak bilen biri. Hitchcock seyircinin dikkatini tutmayı bilen, yeri geldiğinde gerginliği artıran ve sonunda da insanı yerinden zıplatan bir yönetmendi.

Bugünlerde yaygın olarak kullanılan nöropazarlama teknikleri ile yönetmenler hangi sahnelerin seyircinin ilgisini çektiğini öğrenebiliyor. Bu araştırmaların sonucunda üç ana öge dikkat çekiyor:

*Güçlü Görsel İşaretler: Bıçak gibi…
*Gerilim Müziği: Ortada henüz bir şey yokken çalmaya başlayan müzik; Jaws melodisi gibi…
*Anlamlı Sahne Değişimleri: Kontrast yaratacak geçişler…

Hikaye Çok Önemli

Yukarıdaki metotların çoğuna alışığız. Her üç öge de insanın duygularını harekete geçirmek için kullanılan işitsel ve görsel taktikler. Duyguları harekete geçirmek ilgiyi artırıyor; ancak sadece bu ögeler yeterli değil. Arka planda iyi hikaye olmalı. Hikaye doğrudan Limbik Sisteme hitap ediyor; duyguların merkezine…

Beynin bir parça tedbirli olduğunu hatırlarsak farkına varırız ki, adrenalin ve kortisol hormonlarını devreye sokacak korku ve gerilim türü filmler, insanları daha fazla etkiliyor. Sana olarak üretilen panik, neo-korteksi yani mantık merkezini kapatıyor, bedenin tüm enerjisi alarm durumundaki kaslara gönderiliyor. Dolayısıyla bağışıklık sistemimiz zayıflamaya başlıyor.

Her ne kadar gerçek olmadığını bilsek de, bilinçaltımız ekranda olanların ‘gerçek olmadığını’ bilmiyor ve beynin mantıklı düşünüp sakin kalmasını engelliyor. Hele bir de o ruh hali ile uykuya geçersek, hikayeye kaldığı yerden devam ediyor.

Artık bir çok fiziksel hastalığın sebebinin zihnimizdeki düşüncelerden oluştuğu ortaya çıkıyor. Bu sebeple kullanılacak veya maruz kalacağımız duygu bombardımanın olumlu olmasına dikkat etmekte fayda var…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Hakkında

“BEYNİNİ OKUYAN ADAM”

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı...

Devamı...

NeuroMarketing Business Association Resmi İş Ortağı

neuromarketing business association

Takip Et

Popüler Yazılar

  • Zihnimizde Kaç Kişi Var?

      Şu ana kadar beyni üç ana kısımda inceledik; eski beyin (sürüngen), orta beyin (memeli) ve yeni beyin (mantık)… Eski beyin, sürüngen beynimiz ve en ilkel olmasına rağmen büyük patron olan ve kendini guvende hissetmediği zaman kontrolü başka kimseyen bırakmayan kısım. Orta beyin ise duygusal olan memeliler ile benzeşen kısım. Yeni beyin ise özellikle hiç bir canlıda bu kadar gelişmemiş... Devamı »

  • İlk Müşteriniz Çalışanınız

    Ürününüz ne olursa olsun, son kullanıcıya ulaşana kadar bir çok çalışanız ve sizin için satış yapan bir firmanın elinden geçer ürün. Tüm bu yolculuk boyunca emek sarf eden insanların sizin ürününüzü satmaları için iyi bir neden’leri olması gerekir. Sadece para kısa dönemli ve kalıcı olmayan bir faktördür. Daha iyi bir maaş, daha ucuz bir ürün her şeyi bir anda alt... Devamı »

  • Kabile Çağı Geri Geldi

    İnsan zihni, acıdan kaçınırken, ödülleri maksimize etmek ister. Bu, hayatta kalmak için gereklidir. İnsanlık tarihine baktığımızda kıtlık ön plandadır. Tehlike çoktur ve kaynak genellikle azdır veya fazlaca çaba ister. İnsan avlanmak zorundadır. Avlanırken ve korunurken kabile halinde yaşamak genlerine işlemiştir. Tarım hayatına geçerek yerleşmeye ve çoğalmaya başlayan insanlar için ilk büyük devrim, seri imalat devrimidir. Kıtlığa karşı, ilk defa seri... Devamı »

  • Bilinçaltı ve Müşteriyi Okumak

    Zihinsel Pazarlamanın işi beyinle, dolayısıyla zihinle… Zihni ise bilinçli ve bilinçsiz, daha doğrusu bilinç ve bilinçaltı oluşturuyor. Bilinçaltı ismi ile Google ‘görsel’ olarak araştırdığınızda karşınıza ürpertici görseller çıkabiliyor. Bunun en temel sebebi anlamadığımız, elde tutamadığımız kavramlardan genellikle korkuyor olmamız. Psikolog Scott Peck’in tabiri ile zihnimizi toplam bir daire oluşturursa, bilinçaltı bu dairenin %95 veya biraz daha fazlasını temsil etmektedir. Eğer... Devamı »

  • Dikkat Dağınıklığı ve Dürtüler mi? Prefrontal Korteks!

    Zihnimiz… Biz mi onu kullanıyoruz, o mu bizi? Amacı bizi hayatta tutmak, bu sebeple asgari düzeyde enerj harcayarak bizi hayatta tutacak ve türümüzü devam ettirecek kararlarımızı otomatik olarak bilinçaltından veriyor… Biz farkında değilsek onun kararları doğrultusunda yaşıyoruz hayatımızı. Özgür iradenin olmadığını sorgulayan birçok kişinin düştüğü tuzak zihnin gözlemleyebildiğimizin farkında olmamak. Gözlemleyebiliyoruz, gözlemliyorsak ondan farklı bir şeyizdir. Onun davranışlarını izler ve... Devamı »