NEUROMARKETING

Yorum Yok
14 Ocak 2015
Kategori Pazarlama
Etiketler , ,
Paylaş

KFC07

Dünyanın ilk markasının Amerika kıt’asında sığır üreticilerinin hayvanlarının karışmaması için vurdukları damga olduğu varsayılır.  19. Yüzyıllarda çıkan markalar ise bir tüketici vaadinden daha ziyade üretici firmanın ve firmalarının isimlerini taşıyan gurur kaynağı olmasının ötesine geçememiştir.

Kıtlığın ön planla olduğu dönemlerde, ürünü üretebilmek yeterliydi. Rekabetin çok az olduğu bu dönemde tüm marka ve ürünler monopol bir pazarın keyfini sürüyordu. Seri imalat ile Taylorism birim maliyetleri düşürerek ilk defa ucuza fazla ürün üretmek mümkün hale getirdi. Tüm firmaların benzer stratejileri benimsemesi üretim kapasitesini artırırken; rekabetle tüketici karar verebilir durumuna geldi ve tüm arabalarının siyah üreten Ford, artık renkli ve farklı modeller üretmek zorunda kalacaktı…

Bolluk ekonomisi ile rekabet artarken, alışveriş merkezleri, e-ticaretin güvenilir ve yaygın olmasıyla artık tüm güç tüketiciye geçti gibi gözüküyor. Bunu anlayan araştırma firmaları bunu bir fırsat bilip büyümeye ve tüketiciye sormaya başlıyor…

Kaçırılan nokta ise, tüketicinin bu konuda bir fikri olmaması!

Bu şu demek; siz bir tüketiciye bilinçli sorular sorarsanız, size düşünerek taşınarak bilinçli zihni ile cevap verir. Bilince sorulan sorunun, asıl muhatabı kararlarımızın %90’ını etkileyen bilinçaltımız…

Bilinçaltımızı ise yöneten mantığımız değil; duygularımız!

Bunun bir boyut ötesi ise kolektif bilincimizdir; bu da aile ve kültürler arasındaki farkları doğurur ama bu konu bu yazı ile ilgili değil…

Diğer önemli bir gelişme ise yakınlaşma’nın veya yakınsamanın (convergence) sadece dijital ürünlerde değil, hizmet sektörü ve diğer ürünlerde de olması ürünlerin, sektörlerin, niş alanların sınırları ortadan kalkmaya başlıyor…

McDonald’s McCafe ile kahve satıcılarına bulaşırken, benzin istasyonları bakkalların yerini alıyor, internet üzerinden bireysel ev kiralayanlar otel sektörünü etkileyebiliyor.

Sınırlar zayıflıyor veya ortadan kalkıyor…

Bu iki eğilimi gören 50 yıllık KFC’in İngiltere ve İrlanda’dan sorumlu Pazarlama Direktörü David Timm, KFC’in alanın genişlediğini ve diğer yandan müşteriler ile duygusal bağ kurmamın gereğini anlayarak geniş stratejiler kuruyor.

KFC06

David Trim’in röportaja ve ilgili makaleye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

DUYGUSAL BAĞ KURMAK

KFC’in klasik ürün ve fiyat ağırlıklı kampanya ve iletişiminin yerini “duygusal” bağ kuracak, aslında şöyle bir baktığınızda çok ilgisiz gibi gözükebilecek reklamlarla değiştiriyor.

KFC04

Yukarıdaki reklamda paylaşmayı sevmeyen bir çocuğun KFC ile ailecek paylaşmayı öğrenmesini konu alıyor.
Diğer bir reklamda ise rakip iki takımı tutan kardeşin KFC sayesinde araları yumuşar ve aile sevgi dolu bir ortamda yemeklerine devam eder…

Bu ve buna benzer reklamları YouTube’da izleyebilirsiniz…

KFC01

YENİ ALANLAR

KFC’nin fark ettiği diğer bir konu artık sadece Hızlı Yemek sektöründe olmadıklarıdır. Starbucks’dan müşteri çalacak yeni bir cafe kısmı, 7-Eleven tarzı kahvaltılık satan yerlere karşı kahvaltı menüleri ve biraz daha otantik restoranlara rakip daha keyifle oturulacak alanlar.

Dükkan içerisindeki tarzın değiştirilmesi, müşterilerin duygusal deneyimlerini de olumlu etkileyecek diğer bir faktör. Bir mekan, hizmetten ne kadar olumlu etkilenirsek, lezzeti çok daha iyi algılama eğiliminde oluyoruz.

KFC02

Buradaki tek risk, KFC’nin ana iş kolundan, odağından fazla uzaklaşması… Ne olursa olsun şu anda çıktıkları yol, doğru strateji gibi gözüküyor…

İşte size son olarak bir reklam daha; bir kızla için aylarını veren gençle, uzun sürede pişen yeni bir ürün özdeşleştirilmiş, hadi seyredelim:

KFC03

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Hakkında

“BEYNİNİ OKUYAN ADAM”

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı...

Devamı...

NeuroMarketing Business Association Resmi İş Ortağı

neuromarketing business association

Takip Et

Popüler Yazılar

  • Zihnimizde Kaç Kişi Var?

      Şu ana kadar beyni üç ana kısımda inceledik; eski beyin (sürüngen), orta beyin (memeli) ve yeni beyin (mantık)… Eski beyin, sürüngen beynimiz ve en ilkel olmasına rağmen büyük patron olan ve kendini guvende hissetmediği zaman kontrolü başka kimseyen bırakmayan kısım. Orta beyin ise duygusal olan memeliler ile benzeşen kısım. Yeni beyin ise özellikle hiç bir canlıda bu kadar gelişmemiş... Devamı »

  • İlk Müşteriniz Çalışanınız

    Ürününüz ne olursa olsun, son kullanıcıya ulaşana kadar bir çok çalışanız ve sizin için satış yapan bir firmanın elinden geçer ürün. Tüm bu yolculuk boyunca emek sarf eden insanların sizin ürününüzü satmaları için iyi bir neden’leri olması gerekir. Sadece para kısa dönemli ve kalıcı olmayan bir faktördür. Daha iyi bir maaş, daha ucuz bir ürün her şeyi bir anda alt... Devamı »

  • Bilinçaltı ve Müşteriyi Okumak

    Zihinsel Pazarlamanın işi beyinle, dolayısıyla zihinle… Zihni ise bilinçli ve bilinçsiz, daha doğrusu bilinç ve bilinçaltı oluşturuyor. Bilinçaltı ismi ile Google ‘görsel’ olarak araştırdığınızda karşınıza ürpertici görseller çıkabiliyor. Bunun en temel sebebi anlamadığımız, elde tutamadığımız kavramlardan genellikle korkuyor olmamız. Psikolog Scott Peck’in tabiri ile zihnimizi toplam bir daire oluşturursa, bilinçaltı bu dairenin %95 veya biraz daha fazlasını temsil etmektedir. Eğer... Devamı »

  • Kabile Çağı Geri Geldi

    İnsan zihni, acıdan kaçınırken, ödülleri maksimize etmek ister. Bu, hayatta kalmak için gereklidir. İnsanlık tarihine baktığımızda kıtlık ön plandadır. Tehlike çoktur ve kaynak genellikle azdır veya fazlaca çaba ister. İnsan avlanmak zorundadır. Avlanırken ve korunurken kabile halinde yaşamak genlerine işlemiştir. Tarım hayatına geçerek yerleşmeye ve çoğalmaya başlayan insanlar için ilk büyük devrim, seri imalat devrimidir. Kıtlığa karşı, ilk defa seri... Devamı »

  • Dikkat Dağınıklığı ve Dürtüler mi? Prefrontal Korteks!

    Zihnimiz… Biz mi onu kullanıyoruz, o mu bizi? Amacı bizi hayatta tutmak, bu sebeple asgari düzeyde enerj harcayarak bizi hayatta tutacak ve türümüzü devam ettirecek kararlarımızı otomatik olarak bilinçaltından veriyor… Biz farkında değilsek onun kararları doğrultusunda yaşıyoruz hayatımızı. Özgür iradenin olmadığını sorgulayan birçok kişinin düştüğü tuzak zihnin gözlemleyebildiğimizin farkında olmamak. Gözlemleyebiliyoruz, gözlemliyorsak ondan farklı bir şeyizdir. Onun davranışlarını izler ve... Devamı »