NEUROMARKETING

Yorum Yok
8 Temmuz 2014
Kategori Pazarlama
Etiketler , , , ,
Paylaş

internet1

Dünyada kişi başına yaklaşık beş web sitesi düşüyor, bu sayı her dakika artmaya devam ediyor.

Internet’den bir gün içinde ulaşan ortalama pazarlama mesajı sayısı ise ortalama 1,800!

Siz fark etseniz de, fark etmeseniz de durum böyle. Konu da aslında bu, siz fark edilen bir web siteniz, ürününüz olsun istiyorsanız artık sıkça duyulmaya ve yaygınlaşmaya başlayan Neuro Marketing kavramını denemelisiniz. Bu konuda Türkiye’de ajanslar çeşitli sektörlerde faaliyet göstermeye başladı. Ama gözünüz korkmasın. Her ne kadar bazı uygulamalar için sizler EEG,PET, fMRI cihazları, göz tarama testleri vs gerekse de, belli bir seviyede biyoloji, psikoloji ve Nörologların araştırmalarının sonuçlarını bilerek işinizi oldukça geliştirebilirsiniz.

internet

Özellikle de işe giriş maliyetlerinin düşük olduğu internet firmaları Neuro Marketing (Zihinsel Pazarlama) Eğitimi alarak yola çıkabilirler. Bu konuda referans olarak alınabilecek kitaplardan biri de Lasun Joshua George’un kitabı…

Neuromarketing Techniques for Internet Marketing

NeuroMarketing prensiplerini web sitelerine uygulayınca neler mi buluyoruz? Bir çok anlayış ve taktik! İşte bazıları…

Kolay Kullanılabilirlik
Sürüngen beynimiz zihnimizde karar mercisidir. Eğer sizi hayatta tutmaya çalışan beyin bu Eski Beyni Nörologların yaptığı araştırmalara göre öncelikle bedeni güvenli bir alanda tutmak istiyor. Bu ister bir fiziki tehlike olsun, ister filmde gördüğü bir tehdit, isterse de web’de yaşadığı  bir zorluk… Fark etmiyor.
Bilinçaltı sorgulamaz. Zorluklar karşısında yapacağı tepki genellikle kaçmaktır.
Bu sebeple sitenizdeki her türlü aşamanın, özellikle de mahremiyet (privacy) ve ödeme konusunda deneyimlerin pürüzsüz olması gerekir.
Bir tuşun veya işlemin “bir defa olması” önemlidir.

internet2


Çekici ve Rahatlatıcı Tasarım
Siteyi ziyaret eden kişinin sayfa hakkında fikir sahibi olması bir saniyenin yarısı kadar bir sürede gerçekleşiyor. Sürüngen beynimiz, yeni beynimize göre çok hızlı (daha detaylı bilgi için eski yazılardan Veto Hakkı’nı okuyabilirsiniz). Bunu bilinçli bir şekilde fark etmeniz mümkün değil.

Kullanılan kelimeler, yazı tipleri, görseller, renkler, yerleşim, görseldeki ifadeler… Bu ilk izlenimi etkilemektedir.

Ne Dediğiniz Değil, Nasıl Dediğiniz Önemli
Tasarım, verilen mesajla uyumlu olmalıdır. Sayfalar arasında uyum ve işlemlerde adımlar arasındaki geçişin yine genel mesajınızı desteklemesi size sadık ziyaretçiler sağlayacaktır…

İçerikleriniz, etkinlikleriniz, paylaşımlarınız genel mesajınızla, ürün veya servisinizle ilgili olursa ortaya çıkacak trafiği bir hayal edin!

Medyanız Doğru mu?
Sitenizin tanıtımını hangi kanalla yapıyorsunuz? Epostalama (emailing) artık tarihe karıştı; etkisi yok denilecek kadar az. Bunun yerine ilgili bloglar, forumlar, Facebook, LinkedIn veya bölgenizde hangi sosyal medya sitesi popülerse…

Rekabeti Takip Ediyor Musunuz?
Etmeyin! Benzersiz olun. Kopyalamak size bir rekabetçilik kazandırmaz. Beynimiz kontrastları fark edecektir. Bu da “farklı” bir pozisyonunuz, mesajınız, hizmetiniz dikkat çekecektir.

internet3


Değişimin Farkında Mısınız?
Pazarlama ve reklam eskisi kadar tek taraflı bir iletişim değil. Son kullanıcılar, hiç bir zaman bu kadar yorum yapabilir, birbirleri ile konuşur, markalar hakkında olumlu veya olumsuz haber yapma yetisine sahip olmadı. Bu sebeple eskisi gibi agresif pazarlamadan ziyade, artık talebi yaratmak daha fazla önem kazandı. Web sitenizde ve iletişimde içeriğin iyi yazılması, ilginç olması, güvenilir ve tutarlı olması sizi birkaç adım öne götürecektir.

Duygularınız Var Mı?
Artık markalar da sosyal medya ile birer karakter olmaya başladı. Bu karakterin insanlar gibi duyguları olmalı. Beynimiz empati yeteneği ile karşısında robot gibi olmayan bir marka veya kurumla daha iyi bir ilişki kuracaktır.

Mevcut Müşterilerinizi Tanıyor Musunuz?
Sadık müşterilerinizin önemli olduklarını hissettirecek hizmetler, içerikler sağlıyor musunuz? Yoksa yeni bütçe ve vaktinizi sadece yeni müşteri bulmak için mi kullanıyorsunuz? Bir kişi mevcut üyeliğini iptal edip, yeni müşteri gibi aynı hizmeti çok daha ucuza tekrar alıyorsa, müşteri sadakati nasıl sağlanır?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Hakkında

“BEYNİNİ OKUYAN ADAM”

Deniz Öztaş; TED Ankara Koleji, ODTÜ Makine ve ODTÜ İşletme Yüksek Lisansı ile 18 senelik eğitim hayatında öğrendiklerini 2006 sonrasında unutma sürecine girip, yeniden öğrenmeyi seçti, yeniden bir yolculuğa başladı...

Devamı...

NeuroMarketing Business Association Resmi İş Ortağı

neuromarketing business association

Takip Et

Popüler Yazılar

  • Zihnimizde Kaç Kişi Var?

      Şu ana kadar beyni üç ana kısımda inceledik; eski beyin (sürüngen), orta beyin (memeli) ve yeni beyin (mantık)… Eski beyin, sürüngen beynimiz ve en ilkel olmasına rağmen büyük patron olan ve kendini guvende hissetmediği zaman kontrolü başka kimseyen bırakmayan kısım. Orta beyin ise duygusal olan memeliler ile benzeşen kısım. Yeni beyin ise özellikle hiç bir canlıda bu kadar gelişmemiş... Devamı »

  • İlk Müşteriniz Çalışanınız

    Ürününüz ne olursa olsun, son kullanıcıya ulaşana kadar bir çok çalışanız ve sizin için satış yapan bir firmanın elinden geçer ürün. Tüm bu yolculuk boyunca emek sarf eden insanların sizin ürününüzü satmaları için iyi bir neden’leri olması gerekir. Sadece para kısa dönemli ve kalıcı olmayan bir faktördür. Daha iyi bir maaş, daha ucuz bir ürün her şeyi bir anda alt... Devamı »

  • Bilinçaltı ve Müşteriyi Okumak

    Zihinsel Pazarlamanın işi beyinle, dolayısıyla zihinle… Zihni ise bilinçli ve bilinçsiz, daha doğrusu bilinç ve bilinçaltı oluşturuyor. Bilinçaltı ismi ile Google ‘görsel’ olarak araştırdığınızda karşınıza ürpertici görseller çıkabiliyor. Bunun en temel sebebi anlamadığımız, elde tutamadığımız kavramlardan genellikle korkuyor olmamız. Psikolog Scott Peck’in tabiri ile zihnimizi toplam bir daire oluşturursa, bilinçaltı bu dairenin %95 veya biraz daha fazlasını temsil etmektedir. Eğer... Devamı »

  • Kabile Çağı Geri Geldi

    İnsan zihni, acıdan kaçınırken, ödülleri maksimize etmek ister. Bu, hayatta kalmak için gereklidir. İnsanlık tarihine baktığımızda kıtlık ön plandadır. Tehlike çoktur ve kaynak genellikle azdır veya fazlaca çaba ister. İnsan avlanmak zorundadır. Avlanırken ve korunurken kabile halinde yaşamak genlerine işlemiştir. Tarım hayatına geçerek yerleşmeye ve çoğalmaya başlayan insanlar için ilk büyük devrim, seri imalat devrimidir. Kıtlığa karşı, ilk defa seri... Devamı »

  • Dikkat Dağınıklığı ve Dürtüler mi? Prefrontal Korteks!

    Zihnimiz… Biz mi onu kullanıyoruz, o mu bizi? Amacı bizi hayatta tutmak, bu sebeple asgari düzeyde enerj harcayarak bizi hayatta tutacak ve türümüzü devam ettirecek kararlarımızı otomatik olarak bilinçaltından veriyor… Biz farkında değilsek onun kararları doğrultusunda yaşıyoruz hayatımızı. Özgür iradenin olmadığını sorgulayan birçok kişinin düştüğü tuzak zihnin gözlemleyebildiğimizin farkında olmamak. Gözlemleyebiliyoruz, gözlemliyorsak ondan farklı bir şeyizdir. Onun davranışlarını izler ve... Devamı »